{ "title": "Sezeryan Ameliyatı", "image": "https://www.sezeryan.gen.tr/images/sezeryan-ameliyati(1).jpg", "date": "19.01.2024 14:00:58", "author": "tuğba arslan", "article": [ { "article": "
Sezaryen Ameliyatı, Bebeğin normal doğum haricinde ameliyat yöntemi ile alınmasına sezaryen ameliyatı denilmektedir. Sezaryen ameliyatı kadar ameliyat öncesi ve sonrası yapılması gerekenler de önemlidir. Sezaryen olacak kişinin ameliyat saatinden en az yarım saat ya da 1 saat öncesinden hastanede bulunması gerekmektedir. Ameliyata sabah girecek kişinin gece 24.00 ‘den sonra, ameliyat daha geç olacak ise de en az 6 saat öncesinden hiçbir şey yememiş ve içmemiş olması gerekmektedir. Bunun sebebi, genel anestezi yapılırken kas gevşetici verildiği zaman midenin içerinin geri gelip akciğere kaçma riskinin bulunmasıdır. Hastane yatış işleminin tamamlanmasının ardından kişi hazırlık aşaması için odasına alınmaktadır.

Kişinin odaya alınması ile hemşire onay formlarını imzalatmaktadır. Genel prosedürlerin ardından kişiye ameliyat öncesinde bir önlük giydirmektedir. Ardından, ameliyat sırası gelen kişi sedye ile ameliyathaneye götürülmektedir. Ameliyathaneye götürülmeden önce kişinin tuvalete giderek mesanesini boşaltması gerekmektedir.

Ameliyat salonuna götürülen kişi ameliyat masasına alınmaktadır. Kişinin bir koluna serum bağlanmakta, diğer koluna ise tansiyon aleti takılmaktadır. Ameliyat sırasında kişinin kalp atışlarını monitörde izleyebilmek için göğüs kafesinin üzerine küçük transducerler takılmaktadır. Kişinin kanındaki oksijen miktarını ölçmek amacı ile de baş parmağına bir mandal takılmaktadır.

Ameliyat öncesi tüm hazırlıkların tamam olması halinde sezaryen operasyonuna başlanmaktadır. Ameliyatta ilk olarak kişinin kasık bölgesinde ortadaki kemiğin iki parmak üzerindeki cilt yaklaşık olarak 10 cm kalınlığında kesilmektedir. Bunu ardından, kişinin cilt altı yağ dokusu ile rektus kası kılıfı kesilmektedir. Rektus kası kılıfı karın duvarının en güçlü tabakasıdır. Daha sonra, kişinin karın kasları ile karın zarı açılmakta ve karın boşluğuna girilmektedir. Rahmin üzerini örten ince zar tabakası da kesildikten sonra rahim kasına erişilmekte ve bu tabakanın da açılması ile bebeği çevreleyen keseye ulaşılmaktadır. Bebeği çevreleyen bu kese patlatılmakta ve önce kafası sonra gövdesi olmak üzere bebek doğurtulmaktadır. Bebeğin doğumunun ardından bebeğin göbek kordonu bağlanıp kesilmektedir. Daha sonra, ameliyat olan kişiye koruyucu antibiyotik yapılmaktadır. Plasenta çıkarılıp rahim temizlemesi yapıldıktan sonra, kesilen tabakaların tek tek dikilmesi ile kapatma işlemine başlanmaktadır. Kapatma işleminin en önemli aşaması kas kılıfının dikilerek kapatılması işlemidir, çünkü bu tabaka karın içi fıtıklaşmasını engellemektedir. Bu tabakanın da dikilmesinin ardından ise sıra cilde gelmektedir ve ciltte uçlarında hiçbir dikiş ipliği görülmeyecek şekilde estetik olarak kapatıldıktan sonra, operasyon tamamlanmış olmaktadır.

Ameliyat esnasında kullanılan dikiş iplerinin daha sonra alınmasına gerek duyulmamaktadır, çünkü bu ipler daha sonra vücut tarafından kendiliğinden eritilmektedir. Uygulama esnasında kullanılan dikiş ipleri arasında bir fark olmamasına rağmen doktorlara göre dikiş malzemesi tercihinde farklılık görülebilmektedir. Bazı doktorlar sığır ve koyun bağırsaklarından üretilen katgüt adında organik bir materyal kullanmayı tercih etmektedirler. Ancak bu materyalin deli dana salgınının ardından kullanılması pek tercih edilmemektedir. Bunun yanı sıra, sentetik materyaller daha güvenilirdir. Hastanelerde sezaryen ameliyatlarında en fazla kullanılan iplik türü vicryl isimli ipliktir. Kişinin karın bölgesinin faysa katküt ile dikilmesi, fıtık olma olasılığını da arttırmaktadır. Bunun dışında, katküt çok ucuz bir maddedir. Vicryl ise oldukça pahalı bir maddedir ve katküt ile arsındaki en önemli belirleyici faktör de budur.
" } ] }