{ "title": "Sezeryan Dikişi", "image": "https://www.sezeryan.gen.tr/images/sezeryan-dikisi.jpg", "date": "20.01.2024 08:57:03", "author": "Gülşah Bulut", "article": [ { "article": "
Sezeryan Dikişi, Sezeryan günümüzde normal doğum yapamayan ya da ani bir rahatsızlığı olan anne adaylarına yapılan operasyon sonucu doğum yapmasına denilmektedir. Sezeryan normal doğuma göre daha ağrılı olan ve sonucunda iz bırakan bir işlem olmaktadır. Sezaryen ameliyatında uterus, fasya, cilt altı, cilt gibi çeşitli dokulara katmanlar şeklinde dikişler atılarak ameliyata son verilmektedir. Cildin kapanması için atılan dikişler hem kozmetik açıdan hem de yara yerinde enfeksiyon, açılmaların oluşması ve buna benzer komplikasyonların meydana gelmesini önlemek amacıyla oldukça önemli olmaktadır. Sezaryen doğum ameliyatında en fazla gerçekleşen kesi yatay olarak ve pubik tüylerin hemen üzerinde uygulanan bir kesi olmaktadır ve bu nedenle dikiş sonrası iz kalsa bile giyilen iç çamaşırların altında kaldığından dolayı çirkin bir görünümü neden olmamaktadır. Sezaryan doğum ameliyatı gerçekleşirken 4 farklı dikiş yönteminden biri uygulanmaktadır. Subkutikuler sütur yani kendiliğinden eriyen ve absorable dikiş ipliği kullanılan dikiş yöntemi olmaktadır. Günümüzde ise halkımızın estetik dikiş dediği bir dikiş şeklidir. Diğer dikişlere nazaran oldukça az bir şekilde iz bırakmaktadır ve dıştan bakıldığında dikiş atılmış durmamasından dolayı estetik dikiş denilmektedir. Bir de bu dikiş yanı sıra 3 dikiş şeklide bulunmaktadır. Bu dikişler ise kendiliğinden erimemekte ve estetik dikiş dediğimiz dikiş şekline göre biraz daha ağrılı olmaktadır.

İlk olarak atılmakta olan dikiş kırtasiye ürünlerinden bilinen tel zımbaya benzer bir aparat olup ve tel zımbanın çalışma mantığına çok yakın bir sisteme sahip olan cihazlarla yapılan bu dikişte ise kesilen bölgeye tek tek zımbalama işlemi yapılarak açık kenar kısımlar birbirine denkleştirilir. Bir hafta teller vücutta kalarak bir hafta sonrasında alınır. Açık kenarlar birbirine birleştiğinden dolayı ciltte bulunan teller ağrısız ve rahatlıkla alınabilmektedir fakat alınana kadar ağrısını devam ettirir ve kaşıntı yapar. İkinci dikiş yöntemi ise iplik ile vücuda tek tek atılan dikiş olmaktadır. Bu dikiş yöntemi genellikle kendiliğinden erime gerçekleşmeyen süturlerle açılmaktadır ve yapılan dikişten ortalama olarak 1 hafta sonra dikişler tek tek alınmalıdır. Fakat dikiş vücutta olduğu sürece ağır kaldırılmamalı ve ani hareket edilmemelidir. Son olarak strip yöntemi ile yapılan dikiş bulunmaktadır. Yara kısmına strip adı verilen yapışkan bant yapıştırıyor ve yaranın açık kenarları birbiriyle birleştirilir. Vücutta fazla gerilmeyecek kısımlarda ve küçük olarak kesi oluşturulan ameliyatlarda daha çok tercih edilen dikiş yöntemi olmaktadır fakat sezaryen için çok da sağlıklı görülmemektedir. Fakat bu açıkladığım dikiş türlerine hasta tek başına karar verememektedir. Doktor başarılı geçen bir ameliyat sonucunda anne ile ortak karar alarak uygulamaktadır.

Sezeryan dikişi genellikle atıldıktan sonra 24-48 saat içerisinde cilt üzerinde epitel tabaka oluşturduğu için banyo yapılmamalıdır. Ciltteki kesinin iyileşmesi ve birleşmesi ise bir hafta olup dikişlerin dökülmesi yaklaşık iki haftaya denk gelmektedir. Fakat alınan dikiş atılmış ise 6 günün sonunda alınır. Fakat sezaryen dikişi kesinlikle ağır kaldırılması sonucu birleşmeyip açılma yapabilir buna ise halk arasında dikişin patlaması olarak bilinir.
" } ] }