4. Sezaryen Riskleri Doğum yapmaya hazırlanan kadınların genelde tereddüt ettikleri ve aynı zamanda da sezaryen ile doğum yapmaya eğilimli oldukları gözlemlenmektedir. İlk doğuma hazırlanan kadınların korkulu rüyası doğum sancılarıdır. İlk doğumunu yapacak olan bir kadın, doğum sancısını zihninde aşırı derecede büyütür. Bu korkuların etkenlerinden biri ve en önemlisi, genç kızların doğum yapan kadınların doğum sancılarını izleyip etkilenmesidir. Belki de genç kızken bu tür korkulara kapılmasa, doğumdan bu kadar korkmayacaktır. İkinci bir husus ise bazı doğum yaptıran doktorların, hastaya sezaryenle yapılan doğumun risklerini ayrıntılarıyla anlatmayıp, hastanın tercihine bırakmalarıdır. Sezaryen ile doğumun çok kolay ve ağrısız olduğunu hastaya söylemektedirler. Doğum yapacak kadınları adeta sezaryene teşvik etmektedirler. Halbuki her sezaryen ile yapılan doğumda, rahim içi yapışıklıklar oluşur ve sezaryen sayısı arttıkça, bebeğin eşinin aşağıya yerleşmesi ve rahme yapışması gibi komplikasyonlar meydana gelebilir. Genelde ilk üç sezaryenden sonra riskler artar denir, ancak yapılan her ameliyatın bir riski vardır. Sezaryen doğumların sayısı arttıkça, risklerin sayısı da artar. 4. Sezaryen Risklerini Sıralayacak Olursak
Sezaryen doğumların artan sayısı, risklerin de artmasına neden olur. Bu nedenle, sezaryen doğum yapmayı planlayan kadınların, bu riskleri detaylı bir şekilde öğrenmeleri ve doktorlarıyla bu konuyu ayrıntılı bir şekilde konuşmaları önemlidir. Ayrıca, doğum öncesi eğitimler ve psikolojik desteklerle doğum korkusu azaltılabilir ve normal doğuma teşvik edilebilir. |